Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, sokak hayvanlarının uyutulmasına yönelik tartışmalara ilişkin, “2021 yılında çıkartılmış yasa gerektiği şekilde uygulanabilseydi sorun bugünkü boyutuna ulaşmazdı. Ülkemizdeki barınak sayısı sadece 254. Oysa bin 389 belediyemiz var. Bin 389 belediyenin bin 135’inde barınak, hayvan bakımevi yok. Öyleyse sorunun kaynağının meseleye eğilmemekle, ilgilenmemekle alakalı olduğunu, çözümüne dair hiçbir şey yapmamakla alakalı olduğunu anlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Karamahmutoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sahipsiz sokak hayvanlarının uyutulmasına ilişkin tartışmalara değinen Karamahmutoğlu, şunları söyledi:
“Belediyeler yetersiz”
“Zafer Partisi olarak, her canlının yaşaması ve yaşatılmasının yanındayız. Canlılara yönelik hiçbir vahşi saldırının yanında değiliz. Sorunun doğması ve büyümesi ele alınmadan bugünü ele alınıyor. Ülke genelinde ilgili kurumların verdiği rakama göre 3 buçuk milyon sahipsiz sokak köpeği var. Oysa belediyelere yasanın yüklemiş olduğu yükümlülükler var. Belediyeler; bakımevi, hayvan barınağı bulundurmak zorunda ve bunu sağlayabilmek için de bütçelerinden belli bir oranda kaynak ayırması kanunla kayıt altına alınmış. Ancak ülkemizdeki barınak sayısı sadece 254. Oysa bin 389 belediyemiz var. Bin 389 belediyenin bin 135’inde barınak, hayvan bakımevi yok. Öyleyse sorunun kaynağının meseleye eğilmemekle, ilgilenmemekle alakalı olduğunu, çözümüne dair hiçbir şey yapmamakla alakalı olduğunu anlıyoruz. 2021 yılında çıkartılmış yasa gerektiği şekilde uygulanabilseydi sorun bugünkü boyutuna ulaşmazdı. Bundan sonrası için, elbette ki sahipsiz sokak hayvanlarının kendi doğal yaşam alanlarında ve korunaklı bir şekilde kısa ömürlerini tamamlamaları insanlık görevimiz olmalı.”
Gönüllü katılım çağrısı
Karamahmutoğlu, “Belediyeler şehrin dışında, çevresinde, ormanlık alanlarda çevrili, koruma altına alınmı yerlerde barınaklar tesis edebilir. Bunların bakımı hayvanseverler ve hayvanların ihtiyaçlarına dönük eşya, mama üreten firmaların da gönüllü katkılarıyla sağlanabilir. Bunun belediyelere yükleyeceği külfet çok yüksek maliyetler değildir. Bizim canlılara karşı uygulayacağımız muamele, gelecek yıllarda bizim karşımıza çıkartılacak olan davranış kalıbımız olacaktır.” şeklinde konuştu.
“İşleri güçleri kendisi gibi düşünmeyenleri de ihanetle, memlekete düşmanlıkla suçlamak”
Karamahmutoğlu, etki ajanlığı tartışmaları konusunda da “AKP’nin etki ajanlığına ilişkin yasayı getirmekteki maksadının hiç de iyi olmadığını biliyoruz. Zira toplumsal muhalefeti, medyayı ve aydınları daha da susurmak ve baskı altına almak için bunu yapıyor. İstatistiki rakamların bile yayınlanmasının yasak hale geleceği bir Türkiye’ye, daha da kendi içine kapanmış, karanlığa itilmiş, konuşmayan, düşünmeyen bir Türkiye’ye doğru götürülmek isteniyoruz. Bunun için hükümetin 22 yıldır beslediği medyası var, kendi eliye yarattığı sermayederler var. Parlamentoya taşınıp vekil yapılan aydınlar var. Bunların işi gücü, çocukluk sanrılarını büyüyünce de taşımak ve bunu kabul ettirmek, kendisi gibi düşünmeyenleri de ihanetle, memlekete düşmanlıkla suçlamak.” değerlendirmesinde bulundu.
“Nüfus hızının düşmesi ekonomik koşullardan kaynaklanıyor”
Türkiye’de doğurganlık hızının düşmesine ilişkin de Karamahmutloğlu, “Nüfus artış hızımız Türkiye geneline yüzde 1 buçuk. Bu oran, nüfusun kendini yenileme hızı olan 2,1’in çok altında. Bu gidişat Türkiye nüfus yapısı bakımından gelecek için tehlike çanları çalıyor. Ne yazık ki Birleşmiş Milletler’e göre Türkiye artık yaşlı ülke statüsünde. Bu sorunu doğuran nedenlerin başında ekonomik koşullar gelmekte” dedi.